Bu Blogda Ara

15 Ocak 2014 Çarşamba

YENİ MEDYADAKİ "YENİ" KAVRAMI ESKİYOR MU ?

                                    YENİ MEDYADAKİ "YENİ" KAVRAMI
                                                        ESKİYOR MU ?
            Yeni ortamlar, yeni araçlar. Kısaca yeni medya.Basılı gazeteden radyoya, siyah beyazdan renkliye süregelen aslında yerini internete, mobil iletişime ya da asosyalliğe bırakan yada bıraktığı düşünülen  kavram. Demokratlaştığımızı düşündüğümüz aslında düşünüp izlendiğimiz " panaptikon" sistemler düzeni.Yeni ortamlar , yeni araçlar , yeni sistemler dedik ama; yeni olması için eskiyle değişmesi , eskinin yok olması  veya gerçekten gözden kaybolacak kadar azalması gerekmiyor muydu ?
            Yeni medya  yazılan , düşünülen en genel anlamıyla dijital kodlama sistemi ile temellenen, eş anlı ve yoğun kapasiteli, yüksek hızda, karşılıklı ve çok katmanlı, multimedya biçimselliğine sahip medyayı tanımlayan bir ifadedir. Bir nevi radyo , televizyon, sinema ve basılı gazeteden farklılasan yönleridir.Bu güzelliklerin yanında " her gülün bir dikeni de vardır" demek yanlış olmaz. Bilginin kullanılmasındaki etik sorunlar, sansür , mahremiyet , konu ihlalleri, tektip insanı da yaratması sözde bittiği sanılan geleneksel medya  yeni olanı açıklıyor.
            Kullanım hiyararşilerinin sürekli değiştiği dünya düzeninde "interneti olmayan ev", "mobil cihazı olmayan birey" kalmadı.Bir telekominikasyon şirketinin genel müdür yardımcısı Dehşan Ertürk, dünya çapında yapılan bir akıllı telefon kullanıcı araştırmasında 1.5 milyar akıllı mobil cihaz kullanıcısı olduğunu söylüyor.1.5 milyar insan demek dünya nüfüsünün %25i, bir nevi her an enformasyon kirliliği yaratmakla birlikte gazeteciliğin" yeni gazeteciliğin" değerinin azaldığını düşündürüyor.Tabi bu konu böyle olunca geleneksel gazeteciliğin , profesyonelliğin değer kazandığı döneme giriliyor. Açık içerik yerine , denetlenebilir kesin doğruyu yazmasa da yanlışa çok az tahammülü olan bir olgu geleneksel gazetecilik veya medya , yeni medyanın tanımını alıyor.            İnternet etkisinde ise; hızlı bir o kadarda yoğun ve açık ulaşılabilir içerikler.Binlerce  yeni medyayla doğan, değerlilikleri devam edip etmeyeceği belli olmayan yeni medya ürünü kendine yer bulabiliyor. Stephan Covey'in bir ikna-satış kuramı olan "az ve kıt" olanın değerli olması yeni medyanın " yeniliğine" çok ve birbirine benzer olmasından dolayı darbe vurmaktadır. Hangi habere yazılı basında bir gün sonra çıkmadan inanıyoruz ? Hayatta sağlamasını yapmadığımız kaç şeye inanıyoruz? Bu hipotez Philip Meyer'in "2043'de son basılı gazete çıkacak" hipotezini çürütüyor.
Kısaca tanımlarsak;
            "Paylaşım","katılım" ve "olayların içinde olma duygusu" yeni medyanın getirdiği  diğer öncüller. Yeni Medya demokratikleştiğimizi savunup yüz yüze konuşamayacaklarımızı yazabildiğimiz, sesin-sözün önemini bitirdiğimiz asosyalleştiğimiz yorumlarımızdır.
            Editör tarafından onaylandığında "fişlendiğimiz" onaylanmadığında sansürlenen, sadece katılım sağladığımızı düşündüğümüz bir "egodur".
            Michel Foucoult'un görüşlerinin doğrulandığı kendi kendimizi izlettiğimiz panaptike ortam yeni bbg evidir. Özgürleştirdiğini düşündüğümüz "yeni" aslında kendi kabuklarımızı ördüğümüz bir ev bile değil aslında, "yeni" bir bbg kümesidir "yeni medya".
            Sonuç olarak ; "Face to Face"iletişimin aksine belki de kendi kendini izletmeyi seven kesim "yeni" bir medya oluşturuyor. Yeni medyayla iletişimin, katılımın arttığı düşünülürken "topluma yararlı" gibi görünen "yeninin" uzun vadede zarar vereceğini düşündürüyor. Eski medyanın sözde " can çekiştiği" günlerde yeni medya eskiyor, eski hep yeni kalıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder